İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | body search i. | üst arama |
Genel | body search i. | arama tarama |
Genel | body search i. | ceplerinin içine kadar yapılan arama |
Genel | body search i. | üst araması |
Law | ||
Hukuk | body search i. | üst araması |
Hukuk | body search f. | (mahkum, zanlı) üstünü aramak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Hukuk | body cavity search i. | (cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması | ||
The guards performed a body cavity search. Gardiyanlar üst araması yaptı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | body and belongings search i. | üst ve eşya araması | ||
Genel | body-search f. | vücut araması yapmak | ||
Law | ||||
Hukuk | body cavity search i. | (özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması |